Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, Haziran 2012'de yürürlüğe giren bireysel katılım sermayesi sistemi, melek yatırımcılar için önemli bir kaynak sağlıyor. Şubat 2013'te uygulama yönetmeliğinin yürürlüğe girmesiyle faaliyete geçen sistem, bugüne kadar 1143 melek yatırımcı lisansı düzenledi. Bunlardan 625'i aktif durumda olup, bu yılın ilk çeyreğinde 20 yeni lisans daha verildi. Lisans başvurularının büyük bir kısmı yüksek gelir veya servet sahibi bireylerden gelirken, deneyimli yatırımcıların da önemli bir payı bulunuyor. Sistem, girişim sermayesi fonlarına kaynak aktarılmasını kolaylaştırmakta ve ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Bu sistemin küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyümesi için önemli bir destek mekanizması olduğu da göz ardı edilmemelidir.
2023'ün İlk Çeyreğinde Kaydedilen Rekor
2023 yılının ilk çeyreğinde, 27 melek yatırımcı, 17 girişime 20 milyon 248 bin lira sermaye sağladı. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 4,5 katlık bir artışı temsil ediyor. Bu artış, girişim ekosisteminde yaşanan olumlu gelişmeleri ve melek yatırımcılığın giderek daha popüler hale gelmesini gösteriyor. Geçen yılın ilk çeyreğinde ise sadece 7 yatırım için 19 melek yatırımcı 4 milyon 416 bin lira sermaye transfer etmişti. Bu önemli fark, yatırım ortamındaki olumlu ivmeyi açıkça gösteriyor. Devlet teşvikleri ve bilinçlenme çalışmaları bu artışta önemli rol oynamış olabilir.
Yatırımın Yönlendiği Sektörler
Melek yatırımcıların sermaye aktardığı sektörler arasında "bilgisayarla ilgili faaliyetler" ilk sırada yer alıyor. Bunu "bilgisayar yazılım danışmanlığı" ve "mühendislik ve fen bilimleriyle ilgili araştırma ve deneysel geliştirme" faaliyetleri izliyor. "Veri tabanı faaliyetleri" ve "tıbbi araç ve gereçler, ölçme, kontrol, test ve seyrüsefer amaçlı aletle cihazların imalatı" alanları da önemli yatırım alanları arasında bulunuyor. Bu sektörlerdeki potansiyel büyüme ve inovasyon, melek yatırımcıları için cazip bir fırsat sunuyor. Yatırım yapılan şirketlerin çoğunluğunun ( %54 ) 5'ten az ortağı bulunması ise daha küçük ve yenilikçi işletmelere yönelik bir ilgiyi ortaya koyuyor. Bu durum, girişimlerin büyüme ve gelişmelerine yönelik desteği vurguluyor. Coğrafi olarak İstanbul yatırımların büyük bir kısmını çekerken, Ankara, İzmir ve diğer şehirlerde de yatırımlar gerçekleştirilmiştir.